Hayvanlar alemi oldukça geniştir. Milyonlarca hayvan türü bulunur. Her hayvan türünün kendine özgü karakteristik özellikleri ve dayanım gücü vardır. Örneğin bir aslanın metabolizması ile bir tavşanın metabolizması birbirinden oldukça farklıdır. Hastalanan hayvanların hastalığa karşı gösterecekleri tepki de vücutlarının bağışıklığı ve dayanım gücü ile bağlantılıdır.
Hastalanan Hayvanların Ölüm Riski
Az önce bahsettiğimiz gibi hasta olan hayvanların ölüm riskleri çeşitten çeşide değişebilir. Bazı hayvanlar hastalıklara karşı dirençlidir, bazılar ise değildir. Elbette ki hayvanların bulundukları ortamın da bu riski belirlemede rolü büyüktür. Örneğin doğal habitatında yaşayan bir geyik hastalandığı zaman zayıf düşecektir. Hastalığından ötürü olmasa da zayıflığından ötürü diğer yırtıcı hayvanlara yem olacağından ölür. Oysaki hayvanat bahçesinde yaşayan bir hayvan diğer yırtıcı türlerin tehdidi altında değildir ve hastalandığı zaman veteriner aracılığı ile hastalığı yenmesi daha da kolaylaşabilir.
Hayvanlarda Hastalık Türleri
Hayvanlar alemi içerisindeki hastalıkların listesi oldukça uzundur. Metabolizmaya bağlı hastalıklar, sindirim hastalıkları, enfeksiyona bağlı hastalıklar bunların genelini oluşturur. Ağır hastalık geçiren hayvanların yaşama oranları çok azdır. Hafif ve orta derece hastalıklar da ise çevre koşullarını da göz önünde bulundurarak yaşama oranının arttığını söyleyebiliriz.
Vahşi doğada yaşayan hayvanların enfeksiyona bağlı hastalıklardan kurtulma şansı oldukça düşüktür. Başka bir hayvan tarafından ısırılan ya da yaralanıp enfeksiyona maruz kalan hayvanlar uzun süre hayatta kalamaz. Aslan veya kaplan gibi güçlü hayvanlar için bile bu böyledir. Sürüsünün başındaki bir aslan yaralandığı zaman diğer aslanların güvensizlik içgüdüsünü tetikler. Hayatta kalma ve güçlü olma isteği baskın gelen sürünün diğer üyeleri ya yaralı aslanı sürüden atar ya da aslanı kendileri öldürmeyi tercih eder. Sürüden atılan yaralı bir aslanın ise vahşi doğada hiçbir şansı yoktur.
Evcil Hayvanlarda Hastalık Durumu
Evcil hayvanlar doğal habitatlarından uzak yaşadıkları için hastalıklara yakalanma olasılıkları daha yüksek, hastalığa karşı gösterdikleri direnç daha düşüktür. Bunun sebebi doğuştan gelen içgüdülerini geliştirme fırsatına sahip olamamalarıdır. Kaçma, saklanma, avlanma, doğaya karşı güçlü durma gibi gereklilikleri yerine getiremezler. Her şeye rağmen ilgili sahiplerin elinde veteriner desteği ile iyileşmeleri mümkündür.